PNÖMOTORAKS
- Pnömotoraks, plevral boşlukta hava varlığı ile karakterize olup, hayatı tehdit edebilen ve genellikle acil tedavi gerektiren bir patolojidir. Her yaşta görülebilir. Sıklığı erkeklerde; 18-28/100000/yıl, kadınlarda; 1.2-6/100000/yıl olarak bildirilmiştir.
- Spontan gelişebileceği gibi altta yatan bir akciğer hastalığına sekonder ve ya travmatik (iyatrojenik ve ya künt/penetran toraks travması sonrası) nedenlerle de meydana gelebilir. Bununla beraber günümüzde halen etyolojisi tam olarak anlaşılamamıştır. Nadiren ailesel olarak görülebilir.
- Spontan pnömotoraks primer,sekonder olarak isimlendirilmektedir. Primer spontan pnömotoraks sağlıklı hastalarda meydana gelirken, sekonder spontan pnömotoraks ise mevcut bir akciğer hastalığı olduğu bilinen vakalarda gelişen pnömotorakstır.
- Pnömotoraksın cinsi, hastanın yaşı ve eşlik eden patolojilerin varlığı hastalığın morbidite ve mortalitesinde önemli parametrelerdir. Özellikle yenidoğanlarda gelişen spontan pnömotoraks ve 0-1 yaş aralığındaki hastalarda mortalite yüksek olabilmektedir. Uygun tanı ve tedaviye rağmen tekrarlayabilir.
Belirtileri nelerdir?
- Hastaların çok büyük bir kısmı göğüs ağrısı veya nefes darlığı şikayeti ile hekime ya da acil polikliniğine başvurur. Göğüs ağrısı genellikle batıcı – plöritik tiptedir ve çoğu hastada ani başlangıçlıdır. Pnömotoraksın bulguları, pnömotoraks tarafında solunum seslerinin azalmış olması, taşikardi, perküsyon ile hiperrezonans olmasıdır. Tansiyon pnömotoraks oluşmuş hastalarda, klinik tablo çok belirgin olabilir ve hipotansiyon ve şok dahi görülebilir.
Tanısı nasıl konulur?
- Tanıda genellikle düz akciğer grafisi (posteroanterior) yeterli olmaktadır. Grafide, akciğerin sınırlarının izlenmemesi, akciğer periferinde akciğer dokusunun görülmemesi ve hiler bölgede sönmüş akciğerin neden olduğu yoğun konsolidasyon izlenir. Bilgisayarlı tomografi altın standart tanı aracı olarak bilinse de özellikle çocuklarda rutin kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Nasıl tedavi edilir?
- Pnömotoraks tedavisindeki seçenekler, olguların ciddiyetine göre, konservatif izlem, iğne aspirasyon, tüp torakostomi ve cerrahidir. Cerrahi tedavi zamanlaması literatürde net bir süre olmamakla beraber genellikle 2 haftadan uzun süren hava kaçağı durumlarında invaziv prosedürlere başvurulması önerilir. Plevral boşluktaki havayı boşaltmak için genel ve ya lokal anestezi altında göğüs boşluğuna bir dren yerleştirilerek su altı drenajı uygulanır.
- Tekrarlayan pnömotoraksta otolog kanla yapılan plörodezis, uygulaması kolay, güvenli ve başarılı bulunmuştur.
- Tedavideki amaç sönmüş olan akciğerin reekspansiyonunun sağlanması ve rekurrenslerin önlenmesidir.
- İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği olarak pnömotorakslı hastaların tanı ve tedavisini başarıyla yapmaktayız.
Tekrarlama olasılığı var mı?
- İlk spontan pnömotoraks sonrası nüks oranı %20 civarındadır. İkinci pnömotoraks sonrası bu oran %39 ila %47 arasındadır ve bu nedenle nüks pnömotorakslarda cerrahi bir müdahale gerekebilir. İkinci pnömotoraksta konservatif kalınıp opere edilmeyen ve 3.kez pnömotoraksı olan hastalarda tekrar olma olasılığı %80 civarındadır.
- Ameliyat ile tedavi edilmiş hastalarda nüks %0.1 ila %1 arasında bildirilmiştir. Videotorakoskopik girişim sonrası %7 civarında nüks bildiren yayınlar olmakla birlikte, VATS sırasında plörektomi yapılan hastalarda nüks oranları torakotomi uygulananlar kadardır. Yaygın büllöz akciğeri ve/veya amfizemi olan hastalarda ilk pnömotoraks sonrası dahi nüks %30’un üzerindedir.